Ben Sizi Bir Yerden Tanır Gibiyim: Conchita Wurst

Sayı 18, Mayıs 2014

Bu isme çoğumuz aşina değildik. Fakat bu yıl gitmesek de, izlemesek de Eurovision’a damgasını vuran bu isim, artık bizlere de yabancı değil. Birçok tartışmanın öznesi oldu Conchita Wurst. Rusya, Belarus, Ermenistan onun yarışmadan çekilmesi için kampanyalar başlattı. Sosyal medya üzerinden nefret söylemini tekrar tekrar üreten sayfalar açıldı adına. Bunca tartışmaya rağmen Eurovision’da birinci gelen isim o oldu. Sonrasında da kimi zaman sahiplenen, kimi zaman ötekileştiren manşetlerde yine onun adı vardı.

Adını ilk defa duydum ama sanki onu gördüğümde daha önceden tanıyormuşum hissine kapıldım. Çok öncelerden tanıdığım bir transa mı, yoksa gazetede gördüğüm bir cinayet haberinin fotoğrafına mı benzettim bilmiyorum ama onu tanır gibiydim. Ve zaten Conchita sahnede sakalları ve ışıltılı kostümüyle, kendi deyimiyle “bir zümrüdüanka gibi küllerinden yeniden doğarken” çoğumuz için de unutamayacağımız bir sima oluverdi.

Avrupa’nın dört bir yanından destek aldı Conchita. Başta Avusturya olmak üzere tüm Avrupa, bu başarıdan nasiplenmeye çalıştı. Conchita’nın birinciliğini özgürlükte ve hoşgörüde birinci Avrupa gibi yansıtmaya çalıştılar sırayla... Fakat bizler kamplara toplanan, siyah pembe üçgenlerle damgalanan LGBTİ’leri unutmadık. Bugün bile LGBTİ bireyler, çoğu bu noktada “demokrasi timsali olduğunu iddia eden” Avrupa ülkesinde yasal olarak evlenemiyor ya da evlat Ben Sizi Bir Yerden Tanır Gibiyim: Conchita Wurst edinemiyor. Nefret söylemleri Merkel gibi, Berlusconi gibi bizzat ülke liderlerinin dilinde yendien üretiliyor, nefret cinayetleri işlenmeye devam ediyor. Hal böyleyken kerametin Avrupa’da olmadığı açık.

Conchita bundan önce de Eurovision’a katılmak için başvurmuş, fakat seçilememiş. Ama vazgeçmemiş. Bu sene ise birinci oldu ve Eurovision’a damgasını vuran isimler arasında yerini aldı. Onun birinciliğini, sesinin ya da şarkısının başarısını bir yana koyup başka bir şeye bağlamaya çalışanlar, ilk olarak pozitif ayrımcılığın bir sonucu olarak değerlendirdiler. Ne olursa olsun; onun başarısı, ne hoşgörülü ve özgürlükçü Avrupa’ya maledilebilir, ne de pozitif ayrımcılığa sıkıştırılabilir. Yıllarca baskılara, yasaklamalara, ayrımcılığa karşı mücadele eden, katliamlara rağmen direnmeye devam eden LGBTİ’ler, bugün Conchita’nın isminde kendi mücadelelerinin başarısını görüyorlar.

Avrupa, LGBTİ hareketin mücadele ederek elde ettiği bu birincilikten nemalanmaya çalışsa da, Conchita’nın görüntüsünü, özgürlük ve hoşgörü kavramlarıyla süsleyerek tükettirebileceği bir imaja, bir trende sıkıştırmak istese de, bizler ne varoluşumuzu görmezden gelenlere, ne de varoluşumuzu göstermek istediği kalıba sıkıştıranlara pabuç bırakmayacağız. Biz birbirimizi tanıyoruz, bugün sakalımız, yarın bıyığımız ya da eteğimiz onların algılarında patlayan birer tokat olacak.

Nergis Şen

Meydan Gazetesi Sayı 18, Mayıs 2014

Paylaşın