Kung Fu'da Gözlem ve Empati Hayvanı Tekrarlamak

Sayı 31, Şubat 2016

Po, makarna restoranında çalışan bir işcidir. Po, Kung Fu’ya hayrandır. Fakat bu sanata yatkın değildir. Ancak Po, hiç beklemediği bir anda ortaya çıkan bir kehanet nedeniyle kendisini, Kung Fu’nun korkusuz beşlisinin arasında bulur. Bu korkusuz beşli, Kung Fu tekniklerinin en önemli yaratıcılarındandır. Po, göbekli bir panda; korkusuz beşli ise kaplan, turna kuşu, peygamber devesi, yılan ve maymundur.

2008 yılında, bir animasyon filmi olarak yayınlanan Kung Fu Panda’da yer alan karakterler, “ah hayvanlarda Kung Fu mu yapar” dedirtebilir ve sadece bizi eğlendirmek için yaratılmış olan o şirin hayvan karakterler gibi gözükebilir.

Peki ya bu hayvanlar gerçekten Kung Fu ustasıysa?

Evet, Budist rahipler, Kung Fu‘daki birçok tekniği hayvanlardan öğrenmiştir ve insanlara gösterdikleri saygının aynısını hayvanlara da gösterirler. Bu saygı, Budist felsefenin temelini oluşturan “hiçbir canlıya zarar vermemek” öğretisinden gelir. Rahipler, saygı gösterdikleri bu canlıları gözlemlemiş ve onların nasıl kavga ettiklerini, nasıl yemek bulduklarını ve bir tehdit altındayken kendilerini nasıl savunduklarını dikkatle incelemişlerdir. Bu gözlemler sonucu, ilk olarak Kung Fu’daki beş hayvan (kaplan, turna kuşu, peygamber devesi, yılan, maymun) tekniğini oluşturmuş; sonraki zamanlarda yine hayvanları gözlemleyerek bu tekniklerin arasına leopar, kartal, kedi, ayı… gibi sayısız teknik eklemişlerdir.

Yukarıda bahsettiğimiz bu teknikleri, iki bölüm halinde sizlerle paylaşacağız. İlk bölümde ise, kaplan ve turna kuşu Kung Fu tekniklerini inceleyeceğiz.

Kaplan

Shaolin’in beş hayvan tekniğinin en önemlilerinden biri, kaplan Kung Fu tekniği olsa da teknik, 1758’e kadar bulunmamıştır. Kaplan Kung Fu tekniği, savunma sanatlarında Hong Xi-Guan ile bilinir hale gelmiştir. Hong Xi-Guan, Shaolin Kung Fu’nun 10 kaplanından biriydi ve onun geliştirdiği Kaplan Kung Fu teknikleri, bir kaplanın hırçın, atak ve korkunç tekniklerine dayanıyordu. Kaplan, bu teknikleri ya kendini korumak için ya da karşısındakini yıpratmak için kullanırdı. Hong Xi-Guan’ın ellerini kaplan pençesi gibi bükerek uyguladığı bu taktik, kaplanların ataklarında kullandığı manevralara ve güçlü pençe darbelerine dayanıyordu. Hong Xi-Guan aynı zamanda Hong Jia Kung Fu tekniğini icat etmişti ve bu teknik, Kaplan Kung Fu pençesi tekniğiyle beyaz turna yeteneklerini birleştiren bir teknikti.

Klasik Kaplan Kung Fusunda hareketler yoğunluklu olarak bir kaplanın güçlü hareketlerine dayanır. Tabi ki bu, diğer hayvan sistemleriyle de ilişkilidir; maymun, yılan, balık, aslan, ejderha ve diğerleri…

Kaplan tekniğinde hareketler basit, doğrudan ve anidir. Bu teknik, gücün iyi kullanımına odaklanır. Bu teknik için, güçlü duruş, vücut pozisyonu ve sağlam bacaklar gereklidir. Kaplan tekniğinin temel vuruşundan bir tanesi, solar plexus (diyafram) bölgesine yapılır. Diğeri ise, front kick (ön tekme) tekme vuruşudur.

Turna Kuşu

Shaolin Tapınağı’nda, karşı tarafa zarar vermek istememesinden dolayı savunma sanatlarında pek de iyi olmayan genç bir rahip vardır. Genç rahip günlük işlerini bitirince Kung Fu çalışmak yerine, dağda meditasyon yapar. Bunu her gün tekrarlayan rahip, zamanla oradaki hayvanların, özellikle de turna kuşlarının güvenini kazanır.

Rahip meditasyon yaparken, bir kaplan, rahibin yanındaki turnalara gizlice yaklaşıp saldırır. Turnalar kaçışmaya başlar. Ancak içlerinden biri kaçmaz ve garip sesler çıkartır. Kaplan sesi duyunca durur ve kaçmayan turnaya doğru bir hamle yapar. Turna kendini kanatlarıyla havaya sıçratarak kaplanın burnuna bir pençe atar, kaplan yediği darbeyle afallar ve tekrar saldırır; ancak kanatları açık ve tek bacağı yukarıda bekleyen turna kuşuna yaptığı her hamlede yüzüne bir pençe yer. Sonunda bitkin düşen kaplan, kavgayı bırakır.

Bu olayı izlerken kendisinin de tehlikede olduğunu hisseden rahip, turna kuşunun bile kendini korumanın yolunu biliyor olduğunu görünce; herhangi bir tehlikeyle herhangi bir zamanda karşılaşabileceğini ve bu sebeple de kendini savunmayı öğrenmesi gerektiğini anlar.

Turna tekniği, kazanmaya odaklı bir teknik değildir. Birçok teknik, turna tekniğinden bazı özellikler taşır. Turna tekniği, içinde çok hareket barındırmayan ve bunun gereksiz olduğunu düşünen, bilinçli olarak bundan kaçınan bir tekniktir. Kavgaya dayalı olmayan sonuçlara ve kavga kaçınılmaz olduğunda karşısındakini ısrarlı bir şekilde yıpratmaya odaklanır; karşısındaki ile mesafeyi korumaya özen gösterir ve asla sırtını dönmez.

Saldıranın aklı, sözle ya da vücut hareketleriyle karıştırılmaya çalışılır. Saldırı, en az zarar verecek şekilde karşılanmaya çalışılır.

Karşı taraftakini rahatsız edecek tokat ayak hareketleri hatta göze parmak bastırmak gibi yöntemler kullanılır. Bunlarla hedeflenen, saldıran kişinin plan ve strateji yapmasının önüne geçmek; daha basit hareketler yapmasına yol açmaktır.

Turna tekniğinin beş ana ilkesi vardır.

Sürekli hazır olma: Hiçbir şeye şaşırmamak. Her zaman, her şeye hazırlıklı olmak.

En Önemli Şey Güvenlik: Hiçbir şekilde zarar görme.

Zafer Temel Amaç Değil: Size saldıranın gücünü ona karşı kullanın; ama kazanmak için değil.

Temel Amaç Barış

Anahtar Kurtuluş: Karşınızdaki tehlike bitmeden hiçbir şekilde sırtınızı tehlikeye dönmeyin. Hızlı bir şekilde tehlikeden kurtulmaya çalışın.

Lamas Qigong

Lamas Qigong, sağlığı korumaya odaklanan Tao felsefesiyle ilgili bir sistemdir. Qigong “nefes alma ve verme işi” olarak çevrilebilir. Lamas Qigong öğrenenler, nefesin nasıl doğru bir şekilde alınıp verileceğini öğrenir. Özellikle hayvanların nefes alma hareketlerinden uyarlanarak sağlıklı kalmayı amaçlayan bir tekniktir. Fakat Çin’in yaşanan savaşlar ve çeteleşmeler nedeniyle, tehlikeli bir yer haline dönüşmesiyle beraber sağlıklı kalmak başkaları tarafından öldürülmemekle ilişkilendirilmiş ve bu sağlıklı kalma tekniği zamanla bir dövüş sanatına evrilmiştir. Lamas, bir dövüş sanatına dönüşse de sağlıkla ilgili kısım hala önemlidir.

Yazının ikinci bölümünde yılan, maymun ve peygamber devesi tekniklerini inceleyeceğiz.

Deniz Benol

Meydan Gazetesi Sayı 31, Şubat 2016

Paylaşın