El-Bab Kapı Rakka Duvar

Sayı 36, Ocak 2017

El-Bab, son aylarda Suriye Savaşı’nda adını en çok duyduğumuz bölge; üç ayı aşkındır TSK/ÖSO kuşatmasında. Medyanın “düştü düşecek” şeklinde haberlerine karşın El-Bab, artan asker ölümleriyle TC açısından tam bir yenilgi görüntüsü veriyor.

Ağustos’taki Erdoğan-Putin görüşmesi sonrası Rusya’nın açık, ABD’nin örtülü temkinli onayıyla başlayan Fırat Kalkanı işgali, IŞİD’in Cerablus ve Rai’yi boşaltmasıyla, El-Bab’a dayanmıştı. IŞİD’in iki düşmanını (TC/YPG) karşı karşıya bırakmak üzere aradan çekilme şeklinde gerçekleşen bu taktiksel alan boşaltmalar, “zafer” manşetleri atılmasını sağlamıştı.

Ancak Kasım ayından beri El-Bab’da sağlanamayan ilerleme ve yaşanan hezimet, son günlerde TC cenahında dillendirilen Menbiç-Rakka operasyonlarıyla gizlenmeye çalışılıyor.

El-Bab’dan Ötesi?

Fırat Kalkanı işgalinin başlarında da gündemleşen Menbiç-Rakka, TC içinde Fırat Kalkanı Operasyonu’na dair söylemsel çelişkileri de ortaya koydu. Daha önce Erdoğan tarafından yapılan “El-Bab’dan derine inmeme”, devamında Numan Kurtulmuş’un “Fırat Kalkanı El-Bab’la biter”, sonrasında yine Erdoğan’ın kendini tekzip eden “El-Bab’dan sonra durmak yok” açıklamaları, TC’nin dış politika açmazlarını ve yenilgi tablosunu iç politikaya zafer olarak sunma telaşının göstergesi.

ABD-Rusya Arasında: İki Arada Bir Derede

TC’nin bu çelişik açıklamaları, ABD-Rusya arasında gidip gelen politikaların da sonucu. “Fırat Kalkanı’nın El-Bab’la bitmesi” söylemi, Rusya’nın “Fırat Kalkanı ancak Suriye’nin onayıyla yürür” açıklamasına örtük cevap şeklinde değerlendirilebilir. Diğer taraftan Menbiç-Rakka nakaratı, Trump’ın CIA Başkanı’nı göndererek, TC’ye biçtiği “operasyonel ortak” rolünün sonucu niteliğinde. Bu iki somut durum, El-Bab’da Rejim ile arasına sınır çizen, had bildiren Rusya ile Rakka’da kara gücü olmaya heveslenilen ABD arasında TC’nin durumunu özetliyor.

Yenilgi Yenilgi Büyüyen Zaferler mi?

Suriye’de TC’nin gizlenemez yenilgisi, odaklandığı tek mesele olan Rojava konusunda da netleşiyor. Rusya’dan yapılan “Kürtler masada olmalı”, “PKK/YPG terörist değil”, “Rejim ile Kürtler arasında 6 aydır aracılık ediyoruz” açıklamaları karşısında sus-pus olma, bu yenilginin tezahürü.

Diğer yandan El-Bab’dan sonra gösterilen Menbiç-Rakka hedefi, El-Bab’dan yenilerek çekilmenin manipüle edilen gerekçesi olarak belirginleşiyor. ABD ve Rusya gibi devletlerin belirlediği ilerleme sınırı, TC muktedirlerinin iç politika malzemesi olarak dillendirdiği “yenilgi yenilgi büyüyen zaferlere” çekilen sınır.

Çok uzağa gitmeye gerek yok, “ecdad toprağı” denilen Musul’da, Türkmen yurdu olduğu söylenen Tel Afer’de o sınırlar, şimdilerde El-Bab’dan, SDG’nin yaklaştığı Rakka’ya uzanan hatta, TC’nin önünde kapı-duvar gibi duruyor.

Emrah Tekin

Meydan Gazetesi Sayı 36, Ocak 2017

Paylaşın