“ANLAYAMAZSINIZ”

Sayı 51, Kasım 2019

2014’te viral olan bir videoyu anlatacağım size, hatırlayacaksınız. İstanbul’daki Boat Show tekne fuarında 13 yaşındaki bir çocuk vardı videoda, ailesi ona 100 bin euroluk bir tekne hediye etmişti. Televizyoncunun “Neden bu kadar çok istiyordun?” sorusuna çocuğun verdiği cevaptı videoyu viral yapan: “Anlayamazsınız… Beni en büyük çeken, motorun yaptığı dalga, köpürtmesi…” Çocuk haklıydı, ekonomik kriz kimilerini teğet geçse de bizlerin yaşamlarını dümdüz etmişken teknesi olmayanlar olarak beş yıldır anlayamadık, anlayamazdık. Bugün de zam üstüne zam, vergi üzerine vergi nefes almamızı güçleştirirken anlayamadığımız birkaç mesele var elbette.

Zamları tam anlamıyoruz örneğin. 2018’in ağustos ayından bu yana evlerimizde kullandığımız elektrik ve doğalgaza 1 Ağustos 2018’de %9, 1 Eylül 2018’de %9, 1 Ekim 2018’de %9, 1 Temmuz 2019’da %15, 1 Ekim 2019’da %15 olmak üzere beş kez zam yapılmasını anlıyoruz ya da anlamlandırmaya çalışıyoruz belki ama bunları iyice sindiremeden yeni zamların kapıda olduğunun açıklanmasını anlayamıyoruz tam.

Gıdaya yapılan benzer zamları da anlayamıyoruz. Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş) tarafından gerçekleştirilen ve en fazla tüketilen 77 gıda maddesindeki artışı esas alarak hazırlanan “halkın enflasyonu” araştırmasına göre gıda harcamalarında bir önceki yılın aynı ayına oranla %36,9 artış yaşandığı açıklanmış. Ekmek, un, bulgur, makarna ve benzerleri %16,2; süt, yumurta ve benzerleri %33,4; katı ve sıvı yağ %15; meyve %78,7; sebze %68,2; bakliyat %10,4; diğer gıdalar ise %41,3 oranında zamlanmış… Neden aç kaldığımızı anlıyoruz da neden zamların sonlanmadığına aklımız ermiyor, anlayamıyoruz.

Açlık demişken; asgari ücret 2 bin 20 lira, açlık sınırı 2 bin 58 lira, yoksulluk sınırı ise 6 bin 705 lira… Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de sigortalı çalışan 14 milyon 548 bin kişinin %40,3’ü asgari ücretle çalışıyor, %42,7’si ise asgari ücretle asgari ücretin iki katı arasında maaş alıyormuş. Yani sigortalı çalışanların %83’ü -en az 12 milyon kişi- üst üste gelen zamlara rağmen yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşamını idame ettirmeye çalışıyormuş. Aylık geliri 852 liranın altında olanlara bu yılın ilk yarısında 366 bin kişi daha eklenmiş, toplam rakam 8 milyon 628 bine ulaşmış. Kıt kanaat geçinmeye çalışırken işimiz gücümüz hesap yapmak olduğu için rakamlara aşinayız, yazının bu rakamlarla boğulmasını anlayabiliyoruz. Hal böyleyken Erdoğan’ın maaşına zam yapılmasını ise gündem ediyoruz, çünkü anlayamıyoruz.

TBMM’ye sevk edilen 2020 yılına ait Cumhurbaşkanlığı Bütçe Teklifi’ne göre, Recep Tayyip Erdoğan’ın 74 bin 500 lira olan maaşı %9,06 oranında zamlanarak 81 bin 250 liraya yükseliyormuş. Cumhurbaşkanlığı’nda yapılacak temsil ve tanıtma gelirleri için 92 milyon lira, görev giderleri için ise 1 milyar 9 milyon lira ödenek ayrılıyormuş. Biz iki gözlü evinin kirasını güç bela ödeyip zamlar yüzünden ısıtmakta zorlananlar, her gün işini kaybetme tehdidiyle yüzleşip en ucuza ne yiyebileceğine kafa yoranlar olarak 1000 odalı saraylarda yaşamanın ne demek olduğunu, yaşam standartları o kadar yüksekken o kadarcık (asgari ücretin 40 katı kadarcık) maaşla geçinmenin ne kadar güç olduğunu elbette anlayamıyoruz.

Mercan Doğan

Meydan Gazetesi Sayı 51, Kasım 2019

Paylaşın