8 Mart yaklaşırken İzmit Ahali'den kadınlar sokaklarda…

8 Mart Dünya Kadınlar gününe yaklaşırken, İzmit kadın platformu’nun düzenlediği meşaleli yapılan “geceleri de sokakları da istiyoruz” temalı  kadın eylemine İzmit Ahali’den kadınlar da katıldı. İzmit yürüyüş yolu üzerinde  elli’ye yakın kadın toplanarak insan hakları parkına doğru yürüdüler. Okunan basın açıklamasında “Kadınlar tacize ve tecavüze uğruyor, intihara zorlanıyor, dayak yiyor; küçük kız çocukları cinsel istismara maruz kalıyor, aile içi şiddetin kıskacından kurtulamıyor. Çok geçmişe gitmeye gerek yok. İstanbul’da 1 yıl önce kocasından ayrılmak isteyen Ayşe, kocası tarafından tam 14 kurşunla katledildi, bundan 1 yıl önce İtalyan barış gelini Pippa Bacca’ya önce tecavüz edildi ardından katledildi. Hüseyin Üzmez, küçük bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu, devlet tepki gösteren kadınları gözaltına alırken, göğsünü gere gere, açık açık Üzmez’i korudu, sahiplendi. Beşiktaş’taki bir kız öğrenci yurdu resmi kamu görevlilerince gece yarısı basılarak, hamile olup olmadıkları soruldu. Ve sayabileceğimiz binlerce vaka. Evet burası Türkiye! Tüm bu kadınlar ne yazık ki şiddete karşı “sözde” genelgelerin çıkarıldığı, “sözde” sığınma evlerinin sayısının arttırıldığı, “sözde” polislere ve jandarmalara eğitim verildiği iddia edilen bir ülkede yaşanıyor. Tüm bu yaşanan şiddet olaylarını görmezden gelen devlet, yasalar eliyle kadını bir kez daha mağdur ediyor. Töre ve namus cinayetleri her geçen gün artarken, evlilik yaşı 17’den 14’e çekilmek isteniyor, Her gün tanımadığımız binlerce kadın cinsel tacize uğrarken, tecavüz edilirken bir kadının tecavüzcüsüyle evlendirilmesinin yasallaşmasının önü açılmak isteniyor, tecavüz eden erkek nerdeyse ödüllendiriliyor. Evet kadına yönelik şiddetin en can alıcısı, en yakıcısı hiç şüphesiz ki tecavüzlerdir. Ve tecavüzün en yoğun yaşandığı süreçlerden biri de yine hiç şüphe yok ki savaşlardır. Savaşlarda, kadınlar ve kız çocukları sırf cinsiyetlerinden ötürü sayısız fiziksel ve cinsel şiddet eylemlerine maruz kalıyorlar. Tecavüz bir savaş taktiği, bilinçli bir politika olarak otoriteler tarafından kullanılıyor ve teşvik ediliyor. Savaşın bir sonucu olarak göç olgusu da en çok kadını etkiliyor. Göç etmek zorunda kalan kadınlar, mülteci kamplarında cinsel ve fiziksel şiddet ile karşılaşıyorlar” diyerek basın açıklamasını bitirdiler. Kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar gününde bütün kadınları mücadele etmeye sokaklara çağırdılar.

Cins