Suriye Ulusal Diyalog Kongresi Soçi’de Başladı

Astana Görüşmeleri ile oluşan Rusya-TC-İran uzlaşısının düzenlediği  Suriye Ulusal Diyalog Kongresi bugün Rusya’nın Soçi kentinde toplandı. İki gün sürecek ve 1.600 Suriyeli delegenin katılacağı kongrede ana toplantı yarın gerçekleşecek. Türkiye’nin 20 Ocak’ta başlattığı Efrin saldırısının gölgesinde gerçekleşen Soçi görüşmelerine PYD/Tev-Dem delegasyonu katılmıyor. Buna karşılık,  Barzani çizgisine yakınlığıyla bilinen Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) ise kongreye temsilci yolluyor. Ayrıca ‘Riyad grubu’ olarak anılan Suudi Arabistan destekli  grupları içeren Yüksek Müzakere Heyeti de kongreye katılmayacak.  Soçi’deki kongreye katılacak delegelerin büyük bölümünü Araplar (yüzde 94.5) oluşturuyor. Davetli listesinde, TC  destekli muhaliflerin en büyük çatı örgütü 67 üyeli Suriye Ulusal Koalisyonu’nun (SUK) sadece 4 üyesinin ismi var. Listede ağırlıkla, Suriye Demokratik Konseyi Eş Başkanı Heysem Menna grubundan isimler var. Menna grubundan, Muhammed Zito, Raif Toma, Faraj Hassan gibi isimlerin de olduğu 56 kişiye davet gitti. Suriye’nin büyük aşiretlerinden biri olan Şimr (Şemmar) Aşireti’nin önde gelenlerinden ve Suriye Ulusal Koalisyonu’nun eski başkanı Ahmet Carba’nın grubundan davet edilenlerin sayısı ise 54. Birleşmiş Milletler’in gözlemci olarak katıldığı kongrede BM heyetinin başkanlığını ise, Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura yapacak. Soçi toplantılarına MİT’i temsilen de 7 kişilik bir heyetin katılacağı öğrenildi.

Soçi Ulusal Diyalog Kongresi, 7. yılını geride bırakarak, Ortadoğu’da 1980-1988 yılları arası İran-Irak arasında yaşanan savaşın uzunluğuna erişen Suriye Savaşı’nda, coğrafyanın geleceğini “savaşsız” bir biçimde belirleme amacı taşısa da, halen sürmekte olan  Efrin saldırılarının gölgesinde bunun gerçekliği soru işareti olarak ortada duruyor. Devletlerin, Suriye’nin gelecekteki yapısal değişikliklerini ve yeni haritasını masaya yatıracakları Soçi’de yapılacak görüşmelerden, Rojava halklarını temsil eden bir heyet olmaksızın nasıl bir sonuç çıkacağı da merak konusu.

Kuzey Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nden yapılan yazılı açıklamada  “Rusya bir taraftan TSK’nin Efrin’e saldırı yapması için her türlü desteği sunarken bir taraftan da Soçi toplantısının sponsorluğunu yapıyor. Suriye halkları Efrin’de savaş uçaklarıyla bombalanırken, bir çözüm çıkması mümkün değildir” denilerek TSK/ cihatçı çeteler tarafından gerçekleştirilen Efrin’deki sivil katliamlarına dikkat çekildi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün “biz önemli, ilkesel ve eşsiz bir etkinlik olan Soçi’deki Suriye Ulusal Diyalog Kongresi üzerinde çalışıyoruz ve bizce tüm güçler buna odaklanmalı” sözleriyle, “önem atfettiği” Soçi toplantılarının, 2012 yılında başlayan ve hiçbir sonuç alınamayan, BM  gözetimindeki Cenevre sürecini “yeniden canlandırma amacı” taşıdığı belirtiliyor. Ancak sözcünün bu açıklamalarına ve devletlerin “barış” iddialarına karşın hem Efrin’e yönelik saldırılar, hem de bugün İblip’ten gelen ve bir patates pazarının hedef alınarak, 11 sivilin  yaşamını yitirmesine neden olan saldırı haberleri, Suriye’de barışın konuşulması için hala erken olduğunu düşündürüyor. Ayrıca Hizbullah ve İran bağlantılı grupları bahane eden İsrail’in, Suriye’nin güneyine yönelik, yine cihatçı çeteleri kullanarak, TC’nin Efrin saldırısına benzer bir hareketlilik hazırlığı içinde olduğu yönündeki, Lübnan basını mahreçli haberler, Suriye’de devletlerin barışının “uzak bir ihtimal olduğu” savını destekliyor.