OHAL sürecinde gündemleştirilen “tek tip” dayatmasıyla ilgili hapishanelerde tutsaklara, dışarıda devrimcilere yönelik baskılar artarak sürüyor. Son olarak Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde, tek tip elbise dayatmasına karşı Adalet Bakanlığı’na gönderdikleri dilekçelerden dolayı 75 tutsağa disiplin cezası verildi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tutsak olan Davut Önder, gönderdiği mektupla hapishanede maruz kalınan baskı ve dayatmaları paylaştı. Bunların giderilmesi için yaptıkları tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığına dikkat çeken Önder, “İnfaz hakimliğine, savcılığa, Adalet Bakanlığı’na defalarca konu hakkında yazdık ve ‘Yasalara rağmen yasanın üstünde keyfi bir yönetim söz konusu’ dedik. Fakat hiçbir sonuç alamadık. Bu konuda ortamın iyice gerildiğini, olumsuz olayların yaşanmasına müsait hale geldiğini belirtmek mümkün. Bizler bunun olmaması için uğraştıkça kurum idaresi önlem almak için hiçbir şey yapmamakta aksine mağduriyetler yaratarak tepki örgütlemektedir.” dedi.
Tutsaklara tek tip kıyafet dayatması yapıldığını aktaran Önder, mektubunda şu ifadelere yer verdi: “Bizlere tek tip elbise giydirme derdindeler. Açık söylüyoruz bu uygulamaları asla kabul etmiyoruz. En son tek tip elbiseyi protesto etmek için Adalet Bakanlığı’na yazdığımız dilekçeler nedeniyle 75 kişiye disiplin soruşturması açılarak türlü cezalar verildi. Açıkça bu tarz girişimlerle bizi sindirmeye çalışıyorlar. Buna rağmen mevcut hak gasplarına karşı sessiz kalmayacağız.”
Önder, yaşanan baskı ve dayatmaları şöyle sıraladı:
“-Oda değişim taleplerimiz yerine getirilmiyor. Adli veya farklı tutuklu-hükümlülerin oda değişim talepleri karşılık bulurken bizim taleplerimiz keyfi olarak ret edilmektedir.
-15 Temmuz darbesinden beridir aylık olan açık görüş hakkımız gasp edilmiştir. Sadece iki ayda bir açık görüş yapabilmekteyiz.
-Ailelerimizin dışarıdan posta yoluyla gönderdiği kitaplar tarafımıza verilmemektedir.
-Yasada 10 kişilik gruplarla on saat olarak gerçekleştirilmesi söylenen spor, sohbet gibi sosyal faaliyetlerimiz haftada altı saat ve 7-8 kişilik gruplarla gerçekleştirilmektedir.
-Açık görüş haftaları bütün sosyal faaliyetlerimiz iptal edilmekte, spor ve atölye gibi faaliyetlere keyfi olarak çıkarılmamaktayız.
-Özgürlükçü Demokrasi gazetesi satışı yapılmasına rağmen iki aydır (Efrin operasyonu başladığından beri) el konulmakta, tarafımıza verilmemektedir. Haber alma hakkımız ihlal edilmektedir.
-Kurum berberlerinde makasla tıraş yasaklandığından dolayı 8 aydır saç tıraşı olmamaktayız.
-Kantinde satılan ürünler piyasa değerinin çok üstünde satılmakta. Talep ettiğimiz ürünler getirilmemektedir. Ayrıca kantinden aldığımız ikramlık gıdaları odamızdan ziyaretimize gelen görüşçülerimize götürmemize izin verilmemektedir. Yeniden sipariş verip aynı ürünlerin açık görüş yerine getireceklerini söylemektedirler.
-Hastane sevklerimiz geç gerçekleşmekte. Çoğu zamanda randevularımız haber verilmeksizin iptal edilmektedir.
-Verilen yemekler iaşe bedeline denk gelmemekte, genelde yetersiz, kalitesiz ve çeşitsizdir.
-Herhangi bir konuda verdiğimiz dilekçelerimize yanıt alamamaktayız; dilekçelerimizin akıbetini sorduğumuzda kimi personeller agresif ve provakatif yaklaşımlar sergilemekte ve bu yüzden ortam gerilmektedir.
-Havalandırmalarımızın üstüne file çekileceği bunun için ödenek beklendiği haberleri yayılmaktadır.
-Havalandırmalarımıza yakın zamanda sensörlü teller, kameralar yerleştirildi.
-Keyfi olarak disiplin cezaları verilmektedir. Birçok arkadaşımıza hücre cezaları verildi. Soruşturma savcısının bile ‘kasıt’ görmediği kimi olaylara dair cezaevi idaresi ısrarla hücre cezaları vermekte.”