Avrupa Konseyi, TC’den Vicdani Ret Hakkıyla İlgili Yasal Düzenleme İstedi

Türkiye, vicdani ret hakkıyla ilgili düzenleme yapmadığı için Avrupa Konseyi gündeminde. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yıllardan beri uygulamayan TC, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin son toplantısının gündemiydi. Komite, Türkiye’den vicdani retle ilgili yasal düzenlemelerin yapılmasını istedi.

Vicdani Ret Derneği, Helsinki İnanç Özgürlüğü Girişimi, Uluslararası Savaş Karşıtları, Avrupa Vicdanı Ret Bürosu ve Connection e.V. tarafından komiteye sunulan ve vicdani retçiler TC’de uygulanan baskıları anlatan rapor, komitenin değerlendirmelerinde önemli bir kaynak oluşturdu. Raporda vicdani retçilere kesilen idari para cezaları ve ceza davaları önemli bir yer oluşturuyordu.

AİHM, yıllardan beri Türkiye’den vicdani retçilere askerlikten muaf tutulmak için başvurabilecekleri bir mekanizma oluşturmasını istiyordu. Bu nedenle Mehmet Tarhan, Halil Savda ve Yunus Erçep kararlarında TC’yi tazminata mahkûm etmişti. Komite bu duruma “Vicdan retçi statülerini belirlemek üzere yasal bir düzenleme yok.” diyerek vurgu yaptı.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, TC’den 1 Eylül 2020’e kadar AİHM kararlarında ismi geçen tüm başvurucular için idari para cezaları, adli sicil kayıtları gibi sivil ölüme neden olan her türlü kaydın silinmesi, tekrar ceza tehdidine maruz kalamamalarının sağlanmasını ve bir daha soruşturma veya davalara maruz bırakılmamalarını istedi.

Ayrıca 21 Eylül 2021 tarihine kadar vicdani retle ilgili gerekli yasal düzenlemelerin yapılması istendi. Bununla yetinmeyen Bakanlar Komitesi sürece ilişkin bir eylem planı gönderilmesini de istedi.

Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’e konuşan Vicdani Ret Derneği Eşbaşkanı Merve Arkun önümüzdeki günlerde geniş kapsamlı bir rapor hazırlayacaklarını ve bu raporu kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi. Hazırladıkları rapordan sonra çıkan Bakanlar Komitesi’nin bu kararları hakkında Arkun “Vicdani retçileri durumu uzun zamandır gündeme alınmıyordu. Türkiye’den bu konuda belirli bir süreye kadar savunma istenmesi olumlu bir gelişme. Uluslararası mekanizmaların yarattığı baskı çok önemli. Bu süreç vicdani retçiler için yeni bir sürecin başlangıcı olabilir.” dedi.