Devletler Doğu Akdeniz’deki Gerilimi Barış Günü’nde de Yükseltti

Doğu Akdeniz gerilimi, devletlerin “savaşçı karakterleri” ile doğru orantılı bir biçimde 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde de yükselmeye devam etti.

Gerilimin taraflarından Ankara, arka arkaya ilan ettiği Navtex duyurularına bir yenisini ekleyerek, Doğu Akdeniz’de sismik çalışmalar yürüten Oruç Reis gemisinin faaliyetlerinin süresini 12 Eylül’e kadar uzattı. 

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Ankara’nın yeni Navtex ilanı “yasa dışı” olarak nitelendirerek, Doğu Akdeniz’de gerilimi artıracak tek taraflı adımlardan kaçınılması çağrısında bulundu.

Açıklamada, Ankara’nın “diyalog çağrılarını dikkate almamayı sürdürerek provokasyonlarını artırdığı” belirtilerek “Yunanistan’ın şantaja boyun eğmeyeceği” ifade edildi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliği değerlendirdiği konuşmasında, ‘Yunanistan bugün için Doğu Akdeniz’de bir korsan devlettir, boyunu aşan işlere kalkışıyor’ dedi. Meis Adası’nın kıta sahanlığı olamayacağını ve adanın silahlandırıldığını iddia eden Çelik, “…Yunanistan boyunu aşan işlere kalkışıyor. Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Uluslararası anlaşmalara baktığımızda da haklılığını görürüz. AB Yunanistan’ın yaptıklarını destekler noktadır.” şeklinde konuştu.

Gerilimin devletler tarafında bunlar yaşanırken, Yunanistan’da yayınlanan Ekathimerini‘nin Almanya’nın Die Welt gazetesine dayandırdığı haberinde dikkat çekici iddialar yer aldı.

Die Welt’te yer alan “Erdoğan’ın Hesaplı Savaşı” başlıklı yazıda, “Eğer konu tamamen Türkiye Cumhurbaşkanı’nın elinde olsa, donanması Akdeniz’de bir Yunan gemisini çoktan batırmış olacaktı” denildi.

Gazetenin TSK askeri kaynaklarına dayandırdığı haberde, Erdoğan’ın generallerinden daha birkaç gün önce kimsenin ölmeyeceğini garanti ederek bir Yunan gemisinin batırılmasını istediği iddia edildi.

Generalller bu teklifi reddedince Erdoğan’ın yakın çevresinden birinin bir Yunan jetinin düşürülmesini teklif ettiği ve “Pilot otomatik fırlatmayla kurtulur” dediği ancak generallerin bu öneriyi de kabul etmediği, yazıda yer alan bir başka iddia olarak dikkat çekti.