Dersim Barosu: “IŞİD’in Kobané İşgalini Protesto Suç Değildir”

Dersim Barosu, dün HDP’ye yönelik Kobané eylemleri gerekçe gösterilerek yapılan operasyona yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi. Baro açıklamasında, ‘IŞİD işgalini protesto ve Kobané halkıyla dayanışmaya yönelik protestoların 6 yıl sonra kriminalize edilmesi çabası kabul edilemez’ ifadeleri kullanıldı.

“Aynı gün, İstanbul’da aralarında meslektaşımız  Av. Tamer Doğan ile gazeteci ve yazarların da bulunduğu pek çok kişi de ifade özgürlüğü kapsamındaki sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınmıştır” denilen açıklamada, “Bu gözaltılar, yargının yürütme gücüne bağlanmasının, demokratik hak ve özgürlüklerin siyasi iktidarın konjonktürel tercihlerine uygun olarak kriminalize edilmesinin yeni örnekleri olmuştur. Anayasal “bağımsızlık ve tarafsızlık” tanımının çok uzağına düşen iktidar yargısı pratiklerinden çokça tanık olduğumuz üzere, bu hukuksuzluk “yeni” veya “son” olmadığı gibi, demokratik haklara yönelik genel bir gözdağının parçasıdır” ifadelerine yer verildi.

IŞİD’in BM kararıyla insanlık ve savaş suçlusu olarak tanımlandığının hatırlatıldığı açıklamada Kobané’de cihatçı terör çetesinin işlediği suçlara dikkat çekilerek, “IŞİD işgalini protesto ve Kobane halkıyla dayanışmaya yönelik protestoların 6 yıl sonra kriminalize edilmesi çabası kabul edilemez” denildi.

6 Yıl Önce ne Olmuştu?

Cihatçı terör çetesi IŞİD, Haziran 2014’te Irak’ın Musul kentini ele geçirip “hilafet” ilan ettikten sonra batıya doğru ilerlemiş ve Ağustos ayında YPG/YPJ kontrolündeki Kobané’yi kuşatmıştı. IŞİD, Kobané’deki kuşatmayı, kontrolü altında tuttuğu, doğudaki Tel Abyad ve batıdaki Cerablus üzerinden gittikçe büyütmüştü. Eylül ayının ortalarından itibaren ise Kobané halkıyla dayanışma eylemleri gerçekleştirilmiş, 6 Ekim’den başlayarak, eylemlere kolluk güçleri saldırırken, Erdoğan’ın 7 Ekim günü Antep’te yaptığı konuşmada sarf ettiği “Kobané düştü düşüyor” sözleri dayanışma eylemlerindeki tansiyonu da yükseltmişti. Bakur’un dışında, metropollerde de gerçekleşen ve kolluk güçlerinin yanı sıra zaman zaman sivil faşistlerin de saldırdığı dayanışma eylemlerinde en az 50 kişi yaşamını yitirmişti.