Başur’da Neler Oluyor?

Üçüncü gününe giren ve alınan bilgilere göre şimdiye dek 6 kişinin KDP’ye bağlı kolluk güçlerince katledildiği ve en az 80 kişinin yaralandığı Başur Kürdistanı’ndaki isyan devam ediyor. Son gelişmelere göre, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki iki parti Goran Hareketi ve selefi çizgiye yakın Kürdistan İslami Topluluk (Komel), eylemler sonrası hükümetten çekildi. Goran ile Komel’in kabinedeki bakanları da istifa ederken, Goran üyesi Meclis Başkanı  Yusuf Muhammed’in de aynı kararı aldığı belirtildi.

Eylemler Nasıl ve Neden Başladı?

Başur Kürdistan’da bölgesel yönetim, son yıllarda artan ekonomik kriz nedeniyle memur maaşlarında yüzde 50 oranında kesintiye gidiyordu. Söz konusu ekonomik kriz, Bağdat’taki Irak merkezi hükümetinin, Barzani yönetiminin petrol gelirlerini paylaşmaması nedeniyle yaptığı bütçe kesintilerine dayanıyordu. Bu nedenle, çalışanlara kesintili haliyle bile maaşların ödenememesi, Barzani yönetiminin öteden beri bilinen yolsuzluları, 25 Eylül’deki Bağımsızlık Referandumu sonrası Kerkük gibi petrol gelirlerinin olduğu bölgelerin kaybedilmesi ve Bağdat tarafından uygulanan ambargolar gibi etmenler birleşince hoşnutsuzluk had safhaya ulaştı.

Eylemciler KDP-KYB-Goran Ayrımı Yapmıyor

Başur’daki eylemler, pazartesi günü KDP  yönetiminin güçlü olduğu Erbil ve Duhok’tan çok, KYB  kontrolündeki Süleymaniye, Ranya, Halepçe gibi bölgelerde başladı. Bu bölgelerdeki eylemelerde halkın, hükümette yer alan tüm partilere yönelik tepkisinin olduğu ve bu partilere ait binaların, temsilciliklerin yakıldığı ya da tahrip edildiği gözlendi. Eylemciler ilk iki gün toplanma merkezi olarak Süleymaniye’yi belirlerken, kolluk güçlerinin saldırı ve ablukaları da burada yoğunlaştı. Nitekim Süleymaniye’nin Ranya ilçesinde KDP ve KYB bürolarına yürümek isteyen eylemcilere kolluk güçlerinin saldırısında yaşamını yitirenler oldu. Saldırı sonrası KYB binası halk tarafından ateşe verildi. Ayrıca Goran ve Sosyalist Demokratik Parti binaları da yakıldı. Dünkü katliamın gerçekleştiği Ranya’nın ise,1994-1998 arası yaşanan ve Brakuji olarak adlandırılan  KDP-KYB Savaşı’nda ilk çatışmaların yaşandığı yer olarak sembolik bir anlamı vardı. Ayrıca 1991’de Saddam Hüseyin yönetimine karşı ilk isyanlar da Ranya’da başlamıştı.

Başur’da, gerek Barzani, gerekse Talabani iktidarlarının 25 yılı aşkındır devam eden sömürüsüne öfke birikmesi ve tepki olarak başlayan eylemlerin ne kadar süreceği şimdilik bilinmiyor. Ancak, tüm devlet ve devletsi yapılarda olduğu gibi söz konusu isyana karşı, adaletsizlik, açlık gibi iç dinamikleri göz ardı ederek komplo teorisine sarılan ve eylemlerin “arkasında” İran ve Irak’ın olduğunu iddia eden Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin emrindeki kolluk güçleri Ranya benzeri katliamları tekrarlayabilir. Bu da yıllardır çatışma ve savaşlar içinde yaşayan halkta korku duvarlarının bir kez daha aşılmasına ve yeni eylemlerin fitilinin ateşlenmesine neden olabilir.