Sonunda T Yok, Dalavere Var!

Emrah Serbes’in neden olduğu trafik kazasında yaşamını yitiren,  babası Ayhan (59), kız kardeşi Zeynep’i (16) de aynı kazada kaybeden Ahmet Mert Özçelik Emrah Serbes’i muayene eden doktor ve kaza tespit tutanaklarını hazırlayan 2 polis hakkında ‘görevi ihmal ve resmi belgede sahtecilik’ten suç duyurusunda bulundu.

Ailenin avukatı: “Kaza tespit tutanağında kaza saati 04.15 olup sürücü olduğunu beyan eden Kenan Doğru’nun alkol testi hemen yapılmamış, saat 04.47’de sadece üfleme yöntemiyle bir rapor alınmıştır. 2 kişinin ölüp 1 kişinin ağır yaralandığı ve şüphelilerin dışında karşı taraftan olayı anlatacak ve herhangi bir iddiada bulanabilecek kimse olmadığı hususu dikkate alınmamış, sadece Kenan Doğru’nun ‘Ben şoförüm’ demesiyle yetinilerek yolcu olduğu iddia edilen, üstelik ruhsata göre araç sahibi olan Emrah Serbes’e alkol testi yapılmamıştır. Kaldı ki kazaya alkol kadar uyuşturucunun da sebebiyet verebileceğini en iyi şekilde bilmesi gereken şüpheliler, bu gerçeği de görmezden gelmiş ve sürücü olduğunu iddia eden Kenan Doğru’dan kan örneği almamışlardır. Meslekleri gereği bu kadar basiretsiz olmaları kabul edilemez” dedi.

Kaza tutanaklarında Emrah Serbes’in adının geçmemesinin polis memurlarının hatası olduğunu da savunan avukat Güler, şöyle devam etti:

“Kaza tespit tutanağındaki bir diğer husus da Emrah Serbes’in adının geçirilmemesidir. Tutanağın ‘Kazaya karışan yolcu ve yayalar’ başlıklı kısmında Emrah Serbes’in adı geçmediği, yine ‘Kazanın özeti’ kısmında hiç yer verilmediği görülmektedir. Kaza özeti okunduğunda sanki Kenan Doğru’nun yalnız yolculuk ettiği gibi bir anlam çıkmaktadır. Kaza yapan araçların durumunu görünce hayatın olağan akışına göre o araçtan çıkan bir insanın en azından iç kanama tehlikesi korkusuyla kendisi için de hastaneye gitmesi beklenir. Ancak her 2 şüpheli de hastaneye gitmek istemediklerini ve böylece kolluk kuvvetlerinin de götürmediğini ifade etmektedirler. Dosya kapsamında sonradan toplanan delillerden bir tanesi de şüphelinin aracındaki hava yastığından ve iç kısımlarından alınan kan örnekleri olup, bu durumda şüphelilerin her ikisinin de kanamalı bir yarası olduğu sabittir. Bu izlerin tespit edilmesi zorunlu olup şahısların hastaneye götürülmemesi çok önemli bir eksikliktir.”

2 polis memurunun, kazayı gören şahitlerin ifadelerini almamasının, kazadaki gerçeklerin üzerini örttüğünü öne süren Güler, kaza alanındaki delillerin de görmezden gelindiğini savunarak, şunları söyledi:

“Kazaya bakan sağlık görevlisinin Emrah Serbes’ten alkol kokusu aldığını belirtmesi ve aynı zamanda oto kurtarıcısının aracın yanında viski şişesi bulmasına rağmen olay yerini ilk inceleyen şüpheliler tarafından bu hususlar kayıt altına alınmamıştır. Ancak bizim itirazlarımız üzerine savcılığın da talimatıyla olay yerindeki tüm görevlilerin ifadesinin alınmasına karar verilmiş ve bu ifadelerden birçok resmi görevlinin Emrah Serbes’ten alkol kokusu aldığı ve araç kaldırıldıktan sonra bira kutusu ve viski şişesi gördüğü anlaşılmıştır. Bu durum en hafif ihtimalde dahi özensizliğin ve ihmalkarlığın çok net bir göstergesidir.”