Tertele Bir Devlet Politikasıdır

Devlet tarafından,  4 Mayıs 1937’de Bakanlar Kurulu kararı ile uygulamaya konarak,  on binlerce sivilin katledildiği ve yaşam alanlarından sürüldüğü Dersim Katliamı Dersimlilerin, “Tertelu Viren-İlk Tertele” dedikleri 1915 Ermeni Soykırımı’na atfen “Tertelu Peen-Son Tertele” “Tertele-Soykırım” 84 yıl önce bugün başladı.

25 Aralık 1935’te çıkarılan Tunceli Kanunu ile devlet tarafından başlatılan katliam, sürgün ve soykırım sürecinde ilk olarak, 4 Ocak 1936’da Dersim’in adı “Tunceli” olarak değiştirildi. Tunceli, devletin yaklaşık bir yıl sonra başlatacağı katliam ve soykırım operasyonuna, “Dersim’e devletin tunç eli değecek” söylemine atfedilerek fiilen verdiği isimdi.

Dersim’de katliam,sürgün ve tertele, 1938 sonlarına dek yoğun bir şekilde sürdü.15-18 Kasım 1938 tarihleri arasında Seyyid Rıza ve arkadaşlarının idam edilmesiyle katliam fiilen sonlandırıldı ancak devletin saldırıları 1939 yılı boyunca aralıklarla sürdü. Resmi olmayan rakamlara göre katliamdan 72 bin kişi doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendi.

Seyyid Rıza, oğlu ve beraberindekilerin Elazığ Buğday Meydanı’nda idama götürülüşleri.

1923’te Cumhuriyetin ilanı ile birlikte “ulus devlet” inşasına girişen TC’nin gerçekleştirdiği Dersim Katliamı, fiziksel soykırımın ötesinde, yer değiştirmeye zorlanan yetişkinler ve ebeveynleri katledilerek, evlatlık verilen kız çocukları gibi gerçekler düşünüldüğünde kültürel bir soykırım amacı da taşıyordu.

Dersim Katliamı (Tertele) , üzerinden 84 yıl geçmesine karşın bugün hala devletin yürüttüğü operasyonlar, ilan ettiği yasak askeri bölgeler, şirketler aracılığıyla inşa edilmek istenen barajlar ve bölgenin simgelerinden olan dağ keçilerine yönelik cinayetlerle fiilen sürdürülüyor.